Türk kökenli bir aileye mensup olan İmam Maturidi, M 852 yılında Semerkant’ta doğmuş ve
M 944’te aynı yerde vefat etmiştir. Maturidi’nin yetiştiği Semerkant, Ebu Hanife’nin görüşlerininyaygın olduğu bir ilim merkeziydi. Maturidi, genç yaşta ilim tahsil ettiği medresenin başına geçmiştir. Maturidi kelam, mezhepler tarihi, tefsir ve fıkıh alanında birçok eser vermiş ve Kur’an-ı
Kerim’i tefsir eden “Te’vilatu’l-Kur’an” isimli kitabıyla önemli tefsirciler arasında yer almıştır. Ayrıca Maturidi’nin “Kitabu’t-Tevhid” isimli eseri günümüze kadar ulaşmıştır. Büyük siyasi çalkantıların yaşandığı bir coğrafyada yetişen Maturidi, Müslüman Türkler arasında etkili olmuş ve kendi adıyla anılan Maturidilik mezhebinin kurucusu sayılmıştır.
İmam Hanefi
Asıl adı Numan bin Sabit olan Ebu Hanife 699 yılında Kûfe’de doğmuş ve 767 yılında vefat etmiştir.
Irak’ın ünlü âlimlerinden ders alarak bilgisini geliştirdi. Hocası Hammad bin Ebu Süleyman’ın
vefatı üzerine onun yerine geçti ve ders vermeye başladı. Kısa sürede ünü tüm ilim çevrelerinde yayıldı ve öğrencileri arttı. Ticaretle de uğraşan Ebu Hanife, müçtehit düzeyinde birçok talebe yetiştirdi. Fıkıh bilgisi ve birçok konudaki pratik çözümleri sayesinde İmam-ı Azam ismiyle anıldı. Yetmiş yıllık ömrünü ilim ve öğrenci yetiştirmekle geçiren Ebu Hanife, kendisine teklif edilen kadılık görevini tüm baskılara rağmen kabul etmemiştir.
İmam Malik
Malik bin Enes, 712 yılında Medine’de dünyaya geldi. İlmî tahsilini burada tamamladı. Medine,
o dönemde Hz. Peygamberin hadisleri, sahabe ve tabiin fetvalarını öğrenme bakımından önemli
bir merkezdi. Dönemin büyük âlimlerinden ilim öğrenen İmam Malik, Mescid-i Nebevi’de ders ve
fetva vermeye başladı. Medine fıkhının imamı olarak tanınan Malik bin Enes, 795 yılında vefat etti.
İmam Malik’in Muvatta isimli kitabı hadislerden ve sahabe sözleriyle tabiin fetvalarından derlediği
en önemli eseridir.
İmam Şafii
İmam Şafii, 767 yılında Filistin’in Gazze şehrinde doğdu. Küçük yaşlarda Medine’ye yerleşerek
tahsilini burada tamamladı. Döneminde Hicaz ve Irak olarak belirginleşen fıkıh ekollerinin yaklaşımlarını ve yöntemlerini öğrenerek bu iki fıkhı birleştirmeye çalıştı. Hem ehl-i re’yin hem de ehl-i hadisin metotlarına derinlemesine vakıf olan İmam Şafii, fıkıhta kendi yöntemini ortaya koyarak
birçok öğrenci yetiştirmiştir. Ömrünün sonlarına doğru Mısır’a yerleşen, buranın örf ve âdetlerini göz
önünde bulunduran İmam Şafii, bazı fetvalarından vazgeçerek bunların yerine yeni görüşler ortaya
koymuştur. Fıkıh usulünün temellerini er-Risale isimli eserinde kaleme alan İmam Şafii, 820 yılında
Mısır’da vefat etti.
tahsilini burada tamamladı. Döneminde Hicaz ve Irak olarak belirginleşen fıkıh ekollerinin yaklaşımlarını ve yöntemlerini öğrenerek bu iki fıkhı birleştirmeye çalıştı. Hem ehl-i re’yin hem de ehl-i hadisin metotlarına derinlemesine vakıf olan İmam Şafii, fıkıhta kendi yöntemini ortaya koyarak
birçok öğrenci yetiştirmiştir. Ömrünün sonlarına doğru Mısır’a yerleşen, buranın örf ve âdetlerini göz
önünde bulunduran İmam Şafii, bazı fetvalarından vazgeçerek bunların yerine yeni görüşler ortaya
koymuştur. Fıkıh usulünün temellerini er-Risale isimli eserinde kaleme alan İmam Şafii, 820 yılında
Mısır’da vefat etti.